Suriye Üniversiteleri’nin eğitiminden ziyade, değineceklerim, Suriye’de ilmi ve kültürel anlamda yapılabileceklere dair olacak.
Eğer Suriye’ye yaz tatilinizi değerlendirmek için gittiyseniz yaklaşık iki-iki buçuk ay gibi bir süreniz var demektir. Amacınız hem eğitim hem turizm ise orada günlerinizi en verimli şekilde değerlendirmek için öncelikle iyi bir plan yapmış olmanız gerekiyor.
Bir kursa devam etmeniz hem kendinizi düzene sokmak açısından hem de Arapça’yı öğrenirken kullanabileceğiniz teknikleri öğrenmek bakımından size çok şey kazandıracak. Özellikle kursta, ders esnasında yahut ders aralarında Çin’den, Kuzey Afrika’dan, Rusya’dan İngiltere’den vs. arkadaşlarınızla yapacağınız pratik konuşmalar, hem konuşma cesaretinizi artıracak hem de onları tanımanızı, kültürlerini öğrenmenizi sağlayacak.
Suriye’de mescidlerdeki faaliyetler bir anlamda Türkiye’de vakıfların yerini tutuyor diyebiliriz. Dımeşk Üniversitesi’nin veya diğer üniversitelerin nitelikli hocaları düzenli olarak –genellikle akşam namazlarını müteakib- dersler veriyorlar. Bu derslere düzenli olarak katılmaya başladığınızda hem Arapça dinleme ve anlama yeteneğinizdeki gelişimi fark edeceksiniz, hem de Türkiye’de İlahiyat Fakülteleri’nde de tartışılan meselelere Dımeşk âlimlerinin bakış açılarını görmüş olacaksınız.
Bu mekânlardan kısaca söz edelim:
Emevi Camii’nde neredeyse her akşam namazından sonra dersler oluyor. Ramazan el-Buti, Vehbe Zuhayli gibi Türkiye’de de ismini duyduğumuz hocaların derslerini takip edebilirsiniz. Fakat camideki ses sisteminin yetersizliği sebebiyle arka taraftan sesin anlaşılamadığını ve -görevlilerin bir türlü engelleyemediği- oyun oynayan çocukların oluşturduğu gürültüleri de hesaba katınca, -bayanlar için- Emevi Camii’ndeki derslerin çok verimli geçmediğini söyleyebiliriz. Bunun yerine Mescid-i İman’daki derslerin çok daha istifadeli olduğunu ifade edelim. Zira bayanlar için ayrılan kısımda plazma ekranlardan ders yayınlanıyor, çok rahat bir şekilde takip edebiliyorsunuz. Mescid-i İman’da Pazar günleri akşam namazından sonra caminin imamı Araksusi’nin yaptığı Buhari dersleri yıllardır sistemli bir şekilde devam ediyor. Pazartesi günleri Ramazan el Buti, “İslam’a yöneltilen şüphelere cevaplar” başlığı altında işlediği dersinde, güncel problemlere değinerek yöneltilen eleştirilere cevap veriyor. Perşembe günleri de yine Buti, “Kur’an Tarihi” derslerinde bizim İlahiyat Fakülteleri’nde işlediğimiz Tefsir Tarihi dersine benzer seyirde bir ders işliyor.
Cuma günleri ise Ramazan el-Buti Mescidi’nde ikindi namazı sonrası dersler yapıyor.
Dımeşk’te Cuma namazında, en meşhur camisi olması hasebiyle çok dolu olacağını beklediğimiz Emevi Camii’ne, resmi tatilin Cuma günü olmasının etkisiyle olacak, beklediğimizden çok az kişi geliyor. Hutbe Ramazan el-Buti tarafından irad ediliyor. En az bir defa da olsa, namazın kılınışındaki farklılığı görmek için gitmeye değer. Cuma namazı Suriye’de çok güzel bir atmosferde ikame ediliyor. Namazdan sonra da pek çok camide kısa dersler yapılıyor.
Mescidinde ders veren bir âlim de Nablusi. Dımeşk’te esnafın radyolardan, ya da otobüslerde hoparlörlerden sohbetlerini çok sık duyabileceğiniz Dr. Nablusi, Cuma günleri mescidinde Tefsir, Pazar günleri de akaid derslerine devam ediyor. Bilhassa tefsir derslerinin verimli geçtiğini ifade edelim.
Bu dersler aslında sadece bizim katılmaya çalıştıklarımız. Bunun dışında Mescid-i Bilal’de, Kuveyt Camii’nde ve daha başka yerlerde devam ettiğini öğrendiğimiz, lakin katılma fırsatı bulamadığımız dersler de oldu.
Her bulunduğunuz ortamda insanlarla konuşmaya çalışmanız hem bu tür faaliyetlerle ilgili bilgi almak bakımından hem de pratik yapma bakımından size faydalı olacaktır. Özellikle bu derslerde tanıştığınız insanlarla konuşmanız çok daha kolay oluyor, zira halkın çoğu fasih konuşmakta zorlanıyor. Ama bu dersleri (ki bahsettiğim derslerde hocalar fusha konuşuyor) takip eden kişiler de genelde ilmi kitapları vs. okudukları için fusha konuşma konusunda sıkıntı çekmiyorlar.
Genelde Türkiye’den Dımeşk’e eğitim için giden öğrencilerin tercih ettiği Ebu’n-nur Üniversitesi’nin mescidi de konuşmak için fırsat arayan ya da derslere katılmak isteyen öğrenciler için uygun bir mekân. Gerek Suriyeli gerekse farklı ülkelerden gelen pek çok müslümanla karşılaşabileceğiniz bu mescidin farklı köşelerinde gün içinde onlarca ders yapılıyor. Her hocanın bir ders halkası oluyor ve genelde her hafta aynı kişiler aynı hocanın derslerine katılıyor. Bazı dersler ammice olduğu için çok işimize yaramıyor, bazıları da konu olarak bize çok bir şey kazandırmayacağı için dikkatimizi çekmiyor. Ancak dersin size hitap edip etmeyeceğini anlamak için 5-10 dakika bu halkada bulunmanız yeterli. Gerçekten çok faydalı Tefsir, Hadis vs. dersleri de oluyor. Genelde ammice olan bu derslerin hocalarıyla özel konuşup “Türkiye’den geldiğinizi ve fusha konuştuğu takdirde derslerine seve seve katılmak istediğinizi” söylediğinizde hocalar hem çok memnun oluyorlar hem de derslerine sizin anlayacağınız şekilde devam ediyorlar. Yani aslında iş sizde bitiyor.
Mektebet’ül Esed de, Dımeşk’te istifade edebileceğiniz bir mekân. Yurt dışından gelen ziyaretçilerin öğleden önce pasaport kaydı ile girebildiği bu kütüphanede aradığınız kitapları bulabilir, çalışma salonunda okuyabilir ya da bir kısmını fotokopi çektirebilirsiniz. Eğer gittiğiniz dönem kitap fuarının açık olduğu zamana denk geldiyse (ki genelde ağustos ayı içinde olduğunu söylediler) Mektebet’ül-Esed’in bahçesinde geniş bir alana kurulmuş kitap fuarını ziyaret edebilirsiniz. Suriye’deki pek çok yayınevi dışında, Mısır, Lübnan, Ürdün gibi pek çok arap ülkesinden gelen yayınevlerinin stantlarının bulunduğu bu fuarda da aradığınız klasik-modern kitaplarının pek çoğunu bulabilir, Türkiye’deki kitap fiyatlarına oranla çok uygun fiyata kitaplar alabilirsiniz.
...
Suriye’ye gittiğinizde eve kapanıp kelime ezberlemek vs. gibi Türkiye’de de yapılabilecek şeylerle vakit geçirmek yerine, bir şeyler öğrenebileceğimiz her ortama girip dolu dolu vakit geçirmenin daha faydalı olduğunu Türkiye’ye döndüğünüzde fark edeceksiniz.