Ölüm anında sakin olmak, ölüme hazırlıklı olmak kişi için güzeldir. Dili için güzel olan şehadet getirmesidir. Kalbi için güzel olan, Allah hakkında güzel zanlı olmasıdır.
Surete gelince Hz. Peygamberden şöyle rivayet ediliyor:
"Üç şey nezdinden ölüyü murakabe ediniz: a) Alnı terlediği, b) Gözyaşı döktüğü, c) İki dudağı kuruduğu zaman. Bu durum Allah'ın onun hakkında inmiş rahmetindedir. Boğulan bir kimse gibi hırıltı çıkardığı rengi morlaştığı dudakları pas bağlandığında bu Allah'ın onun üzerine inen azabındadır." (Tirmizi, Nevadir'ul-Usul)
Ebu Hureyre Hz. Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet eder:
"Ölüm meleği ölmek üzere olan bir kişinin yanında gelir kalbine bakar. Orada bir şey bulamaz. Bunun üzerine iki çenesini açıp dilinin damağına yapışık olduğu halde "lâ ilâhe illallâh'' dediğini görür. Bunun üzerine ihlas kelimesi mefhumu sayesinde o kimse bağışlanır.''
Hz. Peygamber (s.a.v) ölüm halinde olan bir gencin yanına varıp "kendini nasıl hissediyorsun" dedi. Genç, "Allah'tan ümidimi kesmiyor ve günahımdan korkuyorum!" dedi.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Böyle bir durumda bu iki haslet bir kulun kalbinde bir araya gelmez. Geldikleri takdirde Allah o kula ümit ettiğini verir, korktuğundan da onu emin kılar."[/font]