iLahiyat Forummum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
EN SON PAYLAŞILAN KONULAR
Konu Yazan GöndermeTarihi
Perş. Ekim 11, 2012 2:53 pm
Çarş. Ağus. 03, 2011 5:22 am
Paz Tem. 31, 2011 5:04 am
C.tesi Tem. 30, 2011 11:57 pm
Çarş. Şub. 02, 2011 5:45 pm
Ptsi Nis. 13, 2009 10:40 am
Ptsi Nis. 13, 2009 10:34 am
Ptsi Nis. 13, 2009 10:21 am
Ptsi Nis. 13, 2009 10:11 am
Ptsi Nis. 13, 2009 10:03 am
Ptsi Nis. 13, 2009 9:59 am
Ptsi Nis. 13, 2009 9:30 am
Ptsi Nis. 13, 2009 9:27 am
Ptsi Nis. 13, 2009 9:25 am
Ptsi Nis. 13, 2009 9:23 am

 

 Muhammed Haznevi Hz. (ks)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
.ezrak.
Yeni Üye
Yeni Üye
.ezrak.


Mesaj Sayısı : 19
Kayıt tarihi : 25/01/09

Muhammed Haznevi Hz. (ks) Empty
MesajKonu: Muhammed Haznevi Hz. (ks)   Muhammed Haznevi Hz. (ks) EmptyPerş. Şub. 12, 2009 2:44 pm

-Muhammed Haznevi Hz.(ks)'nin Ardından-(24 Ekim 2005)

Muhammed Haznevi Hazretleri; nurlu tasavvuf yolunda Muhammed Diyauddin Hazretlerinin halifelerinden olan ve ‘Şah-ı Hazne’ adı ile meşhur olmuş, Ahmed el-Haznevi Hz.lerinin evlatlarından birisi olup, aynı zamanda, Ş. İzzeddin Hazretlerinin en gözde talebesi, en mükemmel takipçisi, onun gözünün nuru gibi koruyup, adeta bir gül gibi yetiştirdiği, tüm müslümanlara ve insanlığa faydalı olması için elinden gelen tüm himmeti kullandığı, en yüce ahlaki, imani ve irfani değerlerle süslenmiş mümtaz bir şahsiyetti.

Ş. İzzeddin Hazretleri, vefatından önce pek çok defa, değişik vesilelerle, Muhammed Haznevi Hz.nden övgü ile bahsetmiş ve onun hem kâmil bir iman sahibi, muhabbetullah ile dopdolu arif bir zat olduğunu belirtmiş ve hem de insanları idare ve irşat etmede tam ve mükemmel bir hal üzere olduğunu dile getirmiştir.

Bu durum sadece Ş. İzzeddin Hazretleri ile sınırlı değildir. Bundan yaklaşık elli yıl öncesinde, Şeyh Ahmed el-Haznevi (ks) Hazretleri de onu övmüşlerdi. Ondaki yeteneklere, üstün değer ve özelliklere dikkat çekmiş ve ‘Bu zat bizim şanımızı yükseltecektir.’ Buyurarak, konumunun önemine dikkat çekmişlerdi.

Bu, o kâmil zatların ferasetleri ile hissettikleri ve gerçekleşecek olan hakikat karşısında aldıkları bir tavırdı. Gençlik yıllarında kendilerine ders vermiş, hocalık yapmış olan fazilet sahibi, değerli alim Ş. Mustafa Buga Hz, onunla geçirdiği yılları, hayatının en güzel anlarından olarak nitelendirmekte ve bununla gurur duyduğunu söylemekteydiler.

Haznevi Ailesini, özellikle Ş. İzzeddin Hazretlerini ve Muhammed Haznevi Hazretlerini çok yakından tanıyan bu zat, İslam alemindeki alimler arasında, gerek kişiliği ve gerekse de eserleri ile önemli bir yere sahiptir. Telmaruf’ta Ş. İzzeddin (ks)’i anma merasiminde yaptıkları bir konuşmalarında, Muhammed Haznevi Hazretlerini müslüman alimleri toplamaya ve ümmetin sorunlarına çözümler bulacak çalışmalar başlatmaya çağırmış ve onun üstün vasıflarını böylelikle açıkça teyit etmişlerdi.

Ş. Arabi Kabbani, Lübnan müftüsü ve Lübnan’ın ileri gelen değerli alimleri, Suriye Diyanet İşleri Başkanı, Türkiye, Mısır ve Sudan’dan gelen alimler ve yazarlar Telmaruf’a yaptıkları ziyaretlerinde ve katıldıkları ilmi meclislerde, Muhammed Haznevi Hazretlerinden ve Haznevi mürşidlerinden her zaman büyük üstatlar, saygı değer alimler, muttaki önderler olarak övgüyle bahsetmişlerdir.

Bu sadece onlarla sınırlı kalmamıştır. Kuveyt’in ve diğer beldelerin selefi alimleri de Üstad Muhammed Hazretlerini tanıdıklarında, onun değerini anlamışlar ve ona ve fikirlerine büyük bir saygı göstermekle, tasavvufi anlayışına ve izledikleri yola büyük değer vermişlerdir.

Anlatıldığına göre Ş. İzzettin Haznevi Hz.lerini anma merasimine, Fıkıh alanında İslam dünyası içerisinde, çok ileri bir yerde olan, büyük alim Vehbe Zuhayli de Telmaruf’a davetli olarak gelmişler. Tasavvufa ve tarikat ehline o kadar da sıcak bakmıyor olmasına rağmen, Üstad Muhammed Hazretleriyle tanıştıktan, onun ilminin büyüklüğünü, tevazu ve takvadaki benzersizliğini, halim ve sevecen tavırlarını, o üstün ahlâki meziyetlerini gördükten sonra; nasıl bir zat ile karşı karşıya olduklarını anlamışlar ve tasavvufu severek, bu mübarek insanı övmüşler, tabilerinin arasında yerlerini almışlar.

Ehlullahı tanıyan, onlara karşı olan fikirlerini değiştirmeye mecbur kalıyor, hatta sadık talebelerinden birisi olmak yolunda gayret sarf ediyor. İşte Muhammed Haznevi Hz.leri de böyle bir Allah Dostu idi. O’na gelen, onda kendini buluyordu.

Üstad Muhammed Hz. gibi zatlar, nurani bir çekicilik ile süslenmişlerdir. Bu onların mayalarında olan bir haldir. İlahi feyz altında olmaktan ortaya çıkan bu hal, insanların onlara yönelmelerine, onları sevmelerine ve böylece doğan samimi sevgi dolu durum ise karşılıklı bir yakınlaşmaya sebep olmaktadır. Bu yakınlaşma onların terbiyesi altına girmeyi ve onların meşrebine uymayı doğurmaktadır. Meşrepleri Allah’ın muhabbeti olan bu zatlar, kendilerine bağlanan kişilere güneş olmakta, onların Hakka olan bağlılıklarını sağlamakta ve imanlarına güç üstüne güç katmaktadırlar.

Allah yoluna insanları davet edenlerin, en büyük Allah dostları olduğu tartışılmaz bir hakikattir. Bu işi üzerine alan zatlar, peygamberlerin davet mesleğini devam ettiren kişilerdir.

Amaç, insanları Allah’ın yoluna davet etmek ve bunu yaparken onları hiçbir şekilde kullanmamaktır. Bu onun, gerçekten de övülen, ihlasları ile gökleri titreten o selefi salih zatlardan olduğunun en büyük delillerinden birisiydi.

Üstad Hazretleri, tüm gücünü, tüm imkânlarını ve malını, İslam davasının duyurulması, kelime-i tevhidin en yükseğe çıkarılması için harcamıştır.

Hayatta iken Muhammed Haznevi Hz.lerinin, ziyaretlerine gelen ve onlara intisap eden kişiler, incelendiğinde çok kısa bir zaman içerisinde değiştikleri, imani ve İslami sıfatları edinip, din-i mübini yaşamaya başladıkları görülmüştür.

Bunlar arasında öyle kişiler vardı ki, önceleri kumar, uyuşturucu, gayri meşru kazançlar içerisinde olup, insanların mallarını zorla gasp etmekte iken, ziyaretlerinden sonra onları görenler, melekleşmiş olduklarını sanıyorlardı. Artık öyle bir hal almışlardır ki haramlardan kaçmaya son derece dikkat etmekte, farzları eda edip, sünnetlere çok itina göstermeye başlamışlardı. Bu hale gelişleri, Üstadın himmeti ve bu yolun adaplarına uymaları sonucuydu.

Üstat Hazretleri çıktıkları irşat amaçlı seyahatlerinde, toplumun her tabakasından insan ile ilgilenmiş ve dini şuur oluşması ve kuvvetlenmesi için gayret göstermişlerdir.

İslam hizmeti gayesi ile öyle ücra yerlere dahi gitmişler ki oranın ahalisi bile bu hale şaşırmışlar. Fakat Hazret’i tanıyınca, çok sevmişler ve İslam’ı yaşama çağrısına kulak vererek hayatlarını buna göre tanzim etmişlerdir.

Muhammed Haznevi (ks) çok büyük bir sabır, tahammül ve müslümanlara karşı yüce bir şefkat içerisinde hareket ederdi. Onları bir baba gibi kucaklamakta ve sorunlarının çözümü için uğraşmaktaydı. Bazen öyle oluyordu ki saatlerce onların sorunlarını dinlemekte, onlara nasihatler etmekteydi.

Ayakları geçirdikleri trafik kazasından dolayı platinli olmasına rağmen, dört-beş saat dizüstü edepte oturmakta ve onlarla ilgilenmekteydi. Pek çok ihtilafı çözdükleri, sorunları hikmetle giderdikleri gibi pek çok çözülemez denen meseleyi çözmüş ve bir çok kan davasının sulh ile sonuçlanmasına da vesile olmuşlardır. Varlıkları bir barış, huzur ve bereket kaynağı idi.

Alim ve fazıl Üstad Hazreteleri, 24 Ekim 2005, Pazartesi günü, umre ziyaretine gitmiş oldukları Suudi Arabistan’da, Mekke’den Medine’ye giderken, iftara yakın zamanda, geçirmiş oldukları trafik kazasında, hasretiyle yandığı Rabbine yürüdü…

Bu ahir zamanın zulmetli ve karanlık döneminde, insanları ve kainatı, marifet ve hakikat nuruyla aydınlatan bir güneş daha battı… Allah sırlarını ali eylesin…


Üstad Muhammed Hazretlerinin Sözlerinden Bazıları

• Kalpteki dağınıklığı ancak Allah’a yönelmek, vahşeti ancak Allah’la ünsiyet giderir. Kalpteki şehvet ateşi, ancak Allah’ın sevgisi, zikri, sıdk ve Allah’a karşı ihlaslı olmak ile söner.

• Cenab-ı Allah, Kur’an-ı Kerim’de: “İşte bu benim yolum, dosdoğru olan yoldur. Bundan başka doğru yol yoktur. Buna tabi olun, başkasına asla tabi olmayın.” buyuruyor. Demek ki buraya gelmenin bir gayesi de Allah’ın ipine sımsıkı sarılmaktır. Peygamberler, veliler, alimler hepsi bunu anlatmaya geldiler ve insanların dosdoğru yürümesi için tebliğ ettiler, gayret sarf ettiler.

• Aslında ölüm yeni bir hayattır. Hakiki ölüm ise: Kalbin ölümü, inançsızlık, ahirete inanmamak, şehvetlere kapılmak ve geçici dünya lezzetlerinin karanlığına gömülmektir.

• Adabı tatmayan ve yaşamayan, insanlarla beraber olmayan, bu yolu anlayamaz. Bu adabı yaşayan ve tatbik eden, ruhu pahasına dahi olsa bu yolu tercih eder.

• Allah’ın dininden uzaklaşmanın, haramları işlemenin şeref sayıldığı bu asırda, saadet ve gerçek yaşam ancak Allah’ın dinine sarılmak ve bu yolda devam etmekle mümkündür.


Bu vesileyle; bütün sevenlerine ve İslam Alemine taziyetlerimizi bildirir, Allah-u Zülcelal’den yakınlarına sabr-ı cemil ihsan etmesini niyaz ederiz.


M. EMİN NEBİOĞLU
Gülistan Dergisi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Muhammed Haznevi Hz. (ks)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Peygamberlikten Önceki Hayatı
» kısaca-Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Gençlik Dönemi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iLahiyat Forummum :: ALLAH DOSTLARI :: İlahiyat Forummum |İslam Alimleri|-
Buraya geçin:  
EN SON PAYLAŞILAN KONULAR
Konu Yazan GöndermeTarihi
Perş. Ekim 11, 2012 2:53 pm
Çarş. Ağus. 03, 2011 5:22 am
Paz Tem. 31, 2011 5:04 am
C.tesi Tem. 30, 2011 11:57 pm
Çarş. Şub. 02, 2011 5:45 pm
Ptsi Nis. 13, 2009 10:40 am
Ptsi Nis. 13, 2009 10:34 am
Ptsi Nis. 13, 2009 10:21 am
Ptsi Nis. 13, 2009 10:11 am
Ptsi Nis. 13, 2009 10:03 am
Ptsi Nis. 13, 2009 9:59 am
Ptsi Nis. 13, 2009 9:30 am
Ptsi Nis. 13, 2009 9:27 am
Ptsi Nis. 13, 2009 9:25 am
Ptsi Nis. 13, 2009 9:23 am
nursungurnur@hotmail.com
Powered by phpBB © phpBB Group
Copyright © 2007 By Admin Tomurcuk & Administrator
©PhPBB
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar