Lâ-yefna Yeni Üye
Mesaj Sayısı : 19 Kayıt tarihi : 07/02/09
| Konu: Gençliğe Hitabe--N.F.K. C.tesi Şub. 07, 2009 3:31 pm | |
| Gençliğe Hitabe
Bir gençlik,birgençlik, bir gençlik... ''Zaman bendedir ve mekan bana emanettir!'' şuurunda birgençlik... Devlet ve milletin büyük çaba ermiş yedi asırlık hayatında; ilk iki buçukasrını aşk,vecd, fetih ve hakimiyetle süsleyici ; üç asrını kaba softa ve hamyobaz elinde kenetleyici; son bir asrını, Allah'ın Kur'an'ında ''belhüm adal'' dediğihayvandan aşağı taklitçilere kaptırıcı; en son yarım asrını da işgalordularının bile yapamayacağı bir cinayetle,Türkü madde planında kurtardıktansonra,ruh planında helak edici tam dört devre bulunduğunu gören... Bu devreleriyükseltici aşk, çürütücü taklitçilik ve öldürücü küfür diye yaftalayan veşimdi, evet şimdi... Beşinci devrenin kapısı önünde dimdik bekleyen birgençlik... Gökleri çökertecek ve yeni kurbağadiliyle bütün ''dikey'' leri ''yatay'' halegetirecek bir nida kopararak ''Mukaddes emaneti ne yaptınız?'' diyemeydan yerine çıkacağı günü kollayan bir gençlik... Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısıbir gençlik... Halka değil Hakk'a inanan, meclisinin duvarında ''Hakimiyet Hakk'ndır''düsturuna hasret çeken,gerçek adaleti bu inanışta ve halis hürriyeti Hakk'akölelikte bulan bir gençlik... Emekçiye "Benim sana acıdığım ve yardımcı olduğum kadar sen kendineacıyamaz ve yardımcı olamazsın! Ama sen de, zulüm gördüğün iddiasıyla, kendikendine hakkı ezmekte ve en zalim patronlardan daha zalim istismarcılara yakanıkaptırmakta başıboş bırakılmazsın!", kapitaliste ise "Allah'ın buyruğunuve Resul ölçüsünü kalbinin ve kasanın kapısına kazımadıkça, serbest nefes bilealamazsın!" ihtarını edecek... Kökü ezelde ve dalı ebedde birsistemin, aşkına,vecdine, diyalektiğine, estetiğine, irfanına, idrakına sahipbir gençlik... Bir buçuk asırdır yanıp kavrulan, bunca keşfine ve oyuncağına rağmen buhranınıyenemeyen ve kurtuluşunu arayan Batı adamının bulamadığını, Türkün de yinebirbuçuk asırdır işte bu hasta Batı adamında bulduğunu sandığı şeyi, o mübarekoluş sırrını çözecek ve her sistem ve mezhep, ortada ne kadar hastalık varsatedavisinin ve ne kadar cennet hayali varsa hakikatinin İslam'da olduğunugösterecek ve bu tavırla yurduna, İslam alemine, bütün insanlığanumunelik teşkil edecek bir gençlik... "Kim var?" diye seslenilince,sağına ve soluna bakınmadan, fert fert "Ben varım!" cevabını verici,her ferdi "Benim olmadığım yerde kimse yoktur!"duygusuna sahip birdava ahlakını pırıldatıcı bir gençlik... Can taşıma liyakatini, canların canı uğurunda can vermeyi cana minnet sayacakkadar gözü kara ve o nisbette strateci ve taktik sahibi bir gençlik... Büyük bir tasavvuf adamının benzetişiyle, zifiri karanlıkta, ak sütün içindekiak kılı farkedecek kadar gözü keskin bir gençlik... Bugün komik üniversitesi, hokkabaz profesörü,yalancı ders kitabı, çıkartmakağıdı şehri, muzahrafat kanalı sokağı, fuhş albümü gazetesi, şaşkına dönmüşailesi ve daha nesi ve nesi, hasılı, güya kendisini yetiştirecek bütün cemiyetmüesseselerinden aldığı zehirli tesiri üzerinden silkip atacabilecek, kendi öztalim ve terbiyesine, telkin ve temmiyesine memur vasıtalara kadar nefsinikoruyabilecek, tek başına onlara karşı durabilecek ve çetinler çetini bu işindestanlık savaşını kazanabilecek bir gençlik... Annesi, babası, ninesi, ve dedesi de içinde olsa, gelmiş ve geçmiş bütün eskinesillerden hiçbirini beğenmeyen, onlara "Siz güneşi ceketinizin astarıiçinde kaybetmiş marka Müslümanlarısınız! Gerçek Müslüman olsaydınız buhallerden hiçbiri başınıza gelmezdi!" diyecek ve gerçek Müslümanlığın"ne idüğü"nü ve "nasıl"ını gösterecek bir gençlik... Tek cümleyle, Allah'ın kainatı yüzü suyu hürmetine yarattığı Sevgilisininalemleri manto gibi bürüyen eteğine tutunacak, O'ndan başka hiçbir tutanak,dayanak, sığınak, barınacak tanımayacak ve O'nun düşmanlarını ancak kaburfarelerine denk muameleye layık görecek bir gençlik... Bu gençliği karşımda görüyorum. Maya tutması için otuz küsüryıldır, devrimbaz komadanların viski çektiğikamıştan borularla ciğerimden kalemime kan çekerek yırtındığım, kıvrandığım ve zindanlarda çürüdüğüm bu gençlikkarşısında, uykusuz, susuz, ekmeksiz, başımı secdeye mıhlayıp, bir ömürAllaha hamd etme makamındayım. Genç adam! Bundan böyle senden beklediğim, manevi babanın tabutunu musallataşına, Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını da gediğine koymandır. | |
|